Kara Kartal, UEFA Avrupa Ligi’nde Londra’nın bir başka temsilcisiyle, Tottenham ile karşılaştı ve deplasmandan bir puanla dönerek yolculuğundaki iddiasını sürdürdü. Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Arsenal’e ucu ucuna elendikten sonra bir Londra takımına daha konuk olan Beşiktaş, bu kez sahadan alnının akıyla çıktı. Ama gel gör ki, alınan sonuç galibiyet olmalıydı; hak edilen, oynanan oyunun karşılığı buydu.
Daha baştan emindim: Beşiktaş’ın Tottenham karşısında Arsenal’e karşı oynadığı oyundan daha iyisini sergileyeceğinden kuşkum yoktu. Çünkü Beşiktaş, Avrupa sahnesine çıktığında ruhunu başka bir seviyeye taşır. Tottenham, Arsenal gibi İngiliz ekolünün hız ve tehlike dolu oyununu tam sahaya yansıtamadı; çünkü Beşiktaş onlara nefes aldırmadı.
İlk yirmi beş dakika
tamamen Beşiktaş’ın hakimiyetindeydi. Kara Kartal’ın presi, pas trafiği ve
özgüveni Tottenham’ı kendi yarı sahasına hapsetti. Ne var ki, o bol keseden
harcanan fırsatlar… Futbolun kadim kuralı yine işledi: Atamayana atarlar.
Tottenham bir kez geldi, o boşluğu buldu ve Kane müthiş bir vuruşla
planlarımızı alt üst etti. O golden sonrası benim için flu; heyecanın yerini
buruk bir sessizlik aldı.
İkinci yarı Beşiktaş
daha da kararlı çıktı. Oyunun şekli, isteği, arzusu golün geleceğinin
habercisiydi. Ama yetmişinci dakikaya geldiğimizde bir şey değişti:
Yorgunluk... Kara Kartal, aklında olanı sahaya yansıtacak gücü bulmakta
zorlanmaya başladı. Pozisyonlar geldi geçti, ama o son dokunuş bir türlü
gelmedi. Dakikalar seksen beşi gösterdiğinde içimdeki umut azalmaya başladı.
Derken mucizevi bir an… Seksen dokuzuncu dakikada Tottenham ceza sahasında topa
elle müdahale… Hakem kararsızdı belki ama Kara Kartal’ın tek yürek yükselen
sesi, adaleti sağladı. Pozisyon penaltıydı; kale arkası açıdan bunu hepimiz
gördük ama şans yanımızda olmasa hakem o düdüğü çalmayabilirdi.
Demba Ba, o ağır sorumluluğun altında heyecanlandı; ama soğukkanlı vuruşuyla hem golü hem onuru getirdi. Beşiktaş galibiyeti hak eden taraftı; ama elimizde bir puanla sahadan ayrıldık ve buna sevinmek zorunda kaldık. Kara Kartal göklere yükseldi, avını elinden kaçırdı. Yine de bu gece, sahada yürekleri ısıtan bir Beşiktaş izledik.
Ve ne yazık ki,
penaltıdan sonra yakılan o meşaleler... UEFA’nın ceza fırsatını kucağına
bırakmak… O stadyumu dolduran her Beşiktaşlının gerçek Beşiktaş bilincine
eriştiği günlerin bir an önce gelmesini diliyor ve o güzel gecenin notlarını
burada noktalıyorum.
Stadyum: White Hart Lane Stadyumu.
Hakem: Manuel Grafe.
Tottenham: Lloris, Dier, Chiriches, Fazio, Davies, Bentaleb, Stambouli (Dk. 64
Dembele), Kane, Paulinho (Dk. 59 Lennon), Townsend, Soldado (Dk. 78 Adebayor)
Teknik Direktör: Mauricio Pochettino.
Beşiktaş: Tolga, Serdar, Franco, Sivok, Motta, Veli (Dk.64 Oğuzhan), Atiba,
Sosa, Gökhan (Dk. 82 Kerim Frei), Olcay (Dk. 72 Mustafa), Demba Ba.
Teknik Direktör: Slaven Bilic.
Goller: Dk. 26 Kane (Tottenham), Dk. 89 Demba Ba (pen.) (Beşiktaş)
Sarı Kartlar: Demba Ba (Beşiktaş), Davies, Bentaleb, Fazio (Tottenham)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder