Beşiktaş, Türkiye Kupası'nda çıktığı ikinci maçında Rizespor’a 1-0 mağlup olarak hem gruptaki liderliğini kaybetti, hem de üç puanla ikinci sıraya geriledi. Şüphesiz bu sonucun ardındaki etkenleri değerlendirmekte fayda var. Maçın favorisi Beşiktaş’tı; ancak sahada işler beklendiği gibi gitmedi.
İlk yarıda takımımız birçok net pozisyon buldu. Bir şutumuz direkten döndü. Buna karşın Rizespor, futbolu çirkinleştiren bir anlayışla sahaya çıktı. On bir kişiyle defans hattına gömülüp ne hücumda bir beceri gösterebildiler ne de Beşiktaş'ın oyun kurmasına izin verdiler. İşte o noktada, ne yazık ki, hakem devreye girdi. Kalecimiz Tolga’nın, Rizesporlu oyuncu Lua’ya hiç temas etmediği pozisyonda penaltı düdüğü çalarak adeta bir skandala imza attı. İlk yarının son dakikalarında gelen bu penaltı, oyunun dengesini bozdu.
İkinci yarıda Rizespor daha da geriye çekildi. Beşiktaş ise sahaya genç oyunculardan oluşan, yüzde kırklık bir kadro ile çıkmıştı. Skora rağmen gençler görevlerini başarıyla yerine getirdi. Atınç bir kez daha A takım oyuncusu olduğunu ispatladı. Sarıyer maçında dikkat çeken Furkan, bu maçta da iyi oynadı. Gol gecikince Bilic onu oyundan aldı ama bu bir formsuzluk değil, tamamen taktiksel bir değişiklikti. Eminim Furkan’dan memnundur.
Oyuna sonradan giren Sosa, skoru çevirmesi için sahadaydı; fakat beklenen etkiyi yaratamadı. Açıkçası ben ikinci yarıda Beşiktaş’ın maçı koparacağına inanmıştım ama bu kez öyle olmadı. Takım galibiyete pek istekli görünmüyordu, sanki yoğunluğunu yitirmişti. Ne yalan söyleyeyim, ikinci yarıyı izlerken ben de sıkıldım. Kalkıp evin içinde dolaşmaya başladım. Oyuncular galibiyete inanmıyorsa, seyircinin de dikkati dağılıyor.
İkinci yarıda da bir topumuz direkten döndü. Bu iki direkten dönen top, sanki futbol ilahlarının bugün Beşiktaş’a galibiyeti layık görmediğini fısıldıyordu. Son dakikalarda bir penaltı pozisyonu daha yaşandı. Bu sefer lehimize verilmesi gereken bir karardı ama hakem sessiz kaldı. Maçtan sonra pozisyonun içindeki Rizesporlu Sezer, pozisyonu monitörden izleyip bunun yalnızca “omuz omuza mücadele” olduğunu söyledi. O kadar sakin ve inançlı konuşuyordu ki, gördüklerime rağmen neredeyse ben bile inanacaktım.
Benim için bu bir
grup maçı olduğundan mağlubiyet çok da anlam ifade etmiyor. Her maçı
kazanacaksın diye bir kaide yok. Elbette Beşiktaş galibiyeti çok arzulamamış
olabilir; ama bu, yenilgiyi hak ettiği anlamına da gelmiyor. O hâlde sözü, eski
tarz bir cümleyle noktalayalım: “Artık önümüzdeki maçlara bakacağız.”
Stadyum: Atatürk Olimpiyat Stadyumu.
Hakemler: Yaşar Kemal Uğurlu, Engin Erdem, Serkan Çimen, Bora Budak. (4. Hakem)
Beşiktaş: Tolga, Serdar, Pedro, Atınç, İsmail, Atiba, Kerim, Ümit Karaal. (Dk.50
Sosa), Oğuzhan, Olcay, Furkan. (Dk.74 Uğur)
Yedekler: Emre, Oğuz, Tugay, Gökhan, Uğur, Sosa
Teknik Direktör: Slaven Bilic.
Rizespor: Aykut, Viera, Koray, Sezer, Ali, Abdi, Sylvestre. (Dk.54 Deniz), Murat
(Dk.22 Orhan), Ümit Korkmaz, LuaLua, Tevfik. (Dk.72 Kağan)
Yedekler: Necati, Orhan, Bayram, Kağan, Sercan, Engin, Deniz
Teknik Direktör: Hikmet Karaman.
Gol: LuaLua (Dk.43)
Sarı Kartlar: Ümit Karaal (Dk.45+1), Serdar (Dk.60), Atiba (Dk.70), Olcay (Dk.89), Koray (Dk.90)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder