12 Aralık 2014 Cuma

BEŞİKTAŞ 1 - 0 TOTTENHAM (11/ARALIK/2014)


Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi’ndeki grup aşamasının son maçında, İngiltere’nin Londra temsilcisi Tottenham’ı ağırladı ve rakibini 1-0’lık skorla geçerek grubunu lider tamamlamayı başardı. İlk yarısı dengede geçen mücadele, gruptan çıkmayı önceden garantilemiş iki köklü takımın açık ve keyifli futboluna sahne oldu. Sahada mücadeleden çok futbolun zarafeti öne çıktı; iki taraf da seyir zevki yüksek bir oyun sergilemeyi tercih etti. İlk kırk beş dakikada gol sesi çıkmadı.

İkinci yarıda Beşiktaş daha istekli ve kararlı bir görüntü sergiledi. Genel olarak her atağı tehdit unsuru taşıyan İngiliz ekiplerine karşı, Kara Kartal’ın ortaya koyduğu mücadele, son dönemde izlediğimiz en göz doldurucu performanslardan biriydi. Maç öncesinde Demba’nın yokluğunu aratmayacağına dair söz veren Cenk, önce bir şutunda direğe takıldı ama bu pozisyon golün habercisiydi. Nitekim 59. dakikada sahneye yeniden çıktı ve ağları havalandırdı. Doğrusunu söylemek gerekirse, oyunun bu sert temposu içinde Tottenham defansına gol atabileceğimize pek inanmamıştım. Benim hayalimdeki en iyi senaryo, golsüz bir beraberlikti. Ama benim inanmadığıma sahadaki kara kartallar inandı. Gol geldi.

Maçın en anlamlı anı, gol sonrası Cenk ve takım arkadaşlarının tribünler önünde Trabzonspor karşısında sakatlanan Mustafa'nın formasını kaldırarak ona selam göndermeleriydi. Bu vefakâr hareket, bu takımın yalnızca futbol oynayan değil, birbirine omuz veren bir ekip olduğunu da gösterdi.

Maçın en büyük skandalı ise, stadyumun elektriklerinin iki kez kesilmesiydi. İlkine, hadi neyse dedik; ama ikincisi gerçekten kabul edilemezdi. Bu sene İngilizler, Türk futbol sahnesinde iki “unutulmaz” olayı yaşama şansı buldu. İlki, Galatasaray seyircisi olduğunu iddia eden bazı kişilerin Arsenal maçında sahaya attığı meşalelerdi. Sözde diyorum, çünkü gerçek bir taraftar kendi kulübüne böyle ihanet etmez. O görüntülere İngiliz spikerin şaşkınlık dolu anlatımı hâlâ kulaklarımda. Anlaşılan o ki, İngiltere’nin geçmişteki holigan günleri çok geride kalmış, yoksa bu denli afallamazlardı.

Elektrik kesintisi bize nostalji yaşatsa da hiç şüphesiz İngilizler için inanılmaz bir olaydı.

İkinci olay ise bu maçtaki elektrik kesintisiydi. Bu karanlık anlar, bizlere seksenli yıllardan kalma bir nostalji yaşattı. Hangi maçtı hatırlamıyorum, ama o yıllarda da elektrik kesintileri nedeniyle oyuna ara verilir, gazeteciler mikrofonu futbolculara uzatırdı. Efsane oyuncumuz Mehmet’in, “Oyuna olan konsantrasyonumuz kayboldu. Bu nasıl iş?” diyerek sitem ettiğini dün gibi hatırlıyorum. Üzerinden çeyrek asır geçmiş ama hâlâ değişen pek bir şey yok, ne acı!

Tüm bunlara rağmen, stadyumu inşaat halinde olan, her maçını başka şehirlerde oynayan bu Beşiktaş’ın gösterdiği azim ve performans, takdire şayandı. Vodafone Arena tamamlandığında, Kara Kartal’ın neler başarabileceğini düşünmek bile heyecan veriyor. Eğer her şey gönlümüzdeki gibi giderse, o gün geldiğinde formamızı gururla sırtımıza geçirip, yeni yuvamızda takımımızı izlemek en büyük mutluluğumuz olacak.



Stadyum: Atatürk Olimpiyat Stadyumu.

Hakem: Stefan Johannesson.

Beşiktaş: Tolga, Serdar, Ersan (Dk. 45 Atınç), Pedro Franco, Motta, Necip, Sosa, Olcay, Kerim (90+1 Furkan), Gökhan Töre (Dk. 85 İsmail Köse), Cenk Tosun

Teknik Direktör: Slaven Bilic.

Tottenham: Vorm, Walker (Dk. 76 Capoue), Chiriches, Kaboul, Rose, Dembele, Stambouli, Townsend, Paulinho (Dk. 69 Lennon), Chadli, Soldado (Dk. 69 Lamela)

Teknik Direktör: Mauricio Pochettino.

Goller: Dk. 59 Cenk Tosun (Beşiktaş)

Sarı Kartlar: Ersan Gülüm (Beşiktaş)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder