Kara Kartal, Süper Lig’deki yükselişine hız kesmeden devam ediyor. Stadımız hâlâ inşaat hâlinde olduğundan, bu kez Mersin İdman Yurdu’nu Ankara’da misafir ettik. Sonuç: Üç puan yine hanemize yazıldı.
Maçın daha ilk düdüğüyle birlikte Beşiktaş sahaya ağırlığını koydu. Takım, bu maçı kazanmakta kararlıydı. Sürekli atak oynayan siyah beyazlılar, 30. dakikada Olcay’ın ayağından gelen golle öne geçti. Gökhan’ın ona verdiği topuk pası öylesine şıktı ki, golün ardından yüzlere yayılan tebessümle birleşip izleyenlerin içini ısıttı. Açık konuşmak gerekirse, Mersin İdman Yurdu’nun bu maçta şansı yoktu. Onlar da bu gerçeği kabul etmiş gibi bir oyun oynadılar.
Ancak ne yazık ki, bu güzel tabloyu bozan bazı skandal hakem kararları vardı. Özellikle 61. dakikada yediğimiz gol... Pas açıkça taç çizgisinin dışından geldi. Peki, ne işe yarıyor o köşe çizgisinde duran, eline bayrak tutuşturulmuş hakemler? Top tam onun gözünün önünde dışarıdan çevriliyor ve tek kelime etmiyor. Sadece ben mi fark ettim?
Her pozisyonu onlarca kamerayla yayınlayan yayıncı kuruluş da bu açık kural ihlalini tespit etmekte sınıfta kaldı. Hani şu Galatasaray derbisinden önce oynanan Konyaspor maçını hatırlarsınız… Atiba’ya, hakemin yere çizdiği köpük çizgisine bastığı için kırmızı kart gösterilmişti. Türk futbol tarihine geçecek tuhaflıkta bir karar. Ama bu maçta rakip takım oyuncuları aynı köpük çizgisine çifter çifter bastı da, ne sarı çıktı ne kırmızı. Kurallar yalnızca Beşiktaş için mi geçerli? Bu sorunun cevabını bilen varsa buyursun versin.
Neyse ki, takımımız çabuk toparlandı. Sahneye elbette yine Demba çıktı. 66. dakikada vuruşu kaleciden döndü, top vücuduna çarpıp ağlara gitti. O an spikerin ağzından dökülen şu cümle hâlâ kulağımda: “Demba, her türlü golü atarım diyor sayın seyirciler!” Bu cümlesiyle benden geçer not alan nadir spikerlerden biri oldu.
Bu arada, verilmeyen iki net penaltı pozisyonunu da unutmayalım. Slaven Bilic, muhtemelen futbolculuk ve teknik direktörlük kariyerinde bu kadar garip kararlarla ilk kez Türkiye’de karşılaşıyordur. Her şeyden bir tecrübe çıkar denir ya; bu yaşadıkları ömrüne yeter de artar bile.
Bu yazıyı maçı izlemeden okuyan bir Beşiktaşlı, haklı olarak “Peki, biz bu maçı nasıl kazandık?” diye soracaktır. Cevabı çok basit: Arkadaşlığın, birlikteliğin ve inancın üst düzeyde olduğu Beşiktaş ruhuyla.
Stadyum: Osmanlı Stadyumu.
Hakemler: Mete Kalkavan, Orkun Aktaş, Ekrem Kan.
Beşiktaş: Tolga Zengin, Serdar Kurtuluş, Pedro Franco, Ersan Gülüm, Motta,
Oğuzhan (Dk.67 Tolgay Arslan), Veli Kavlak, Olcay (Dk.87 Atınç), Sosa (Dk.84
Kerim), Gökhan Töre, Demba Ba.
Mersin İdman Yurdu: Mihaylov, Serkan, Servet, Mitrovic, Vederson, Sadiku, Mehmet Taş
(Dk.46 Sinan Kaloğlu), Murat Ceylan, Nakoulma (Dk.62 Futacs), Welliton (Dk.74
Tita), Güven Varol.
Goller: Dk.30 Olcay Şahan, Dk.66 Demba Ba (Beşiktaş), Dk.61 Sinan Kaloğlu
(Mersin İ.Y)
Sarı Kartlar: Mehmet Taş (Mersin İ.Y.)